![]() |
Desen: Cemil Cahit Yavuz |
-Kadınlar koğuşuna-
“Sevdik şiirinizi
neden biz de böyle güzel anlatamıyoruz
dostlara sevgimizi?”
Yüzümüze vuran elinizin sıcaklığıdır
ve yürek vuruşunuz değilse bu her nokta
nedir?
Şiir damıtılmış yaşam olmalı
ben’de biz
dostlara mektup işte böyle olmalı
güzel gözlü can kardeşlerimiz.
Su aktı
birkaç damla berrak su
bildiğiniz kanmamış gönüllerimize
hele gözlerinize
hele sözlerinize
hele omuz başlarımız
merhaba yine!
“Alın yanınıza bir yerlere koyun bizi
sarılmak isterdik sımsıkı
sımsıkı ince ve dik boyunlarınıza!”
Şunu görüyor musunuz?
Şu avucumda sımsıkı
sevgilimden gelmiş mendil gibi tuttuğum
şu oyalı selam
acıyan kemiklerime merhem
ciğer sızıma ilaç
şu oyalı selam
burma saçlılarımız
elleriniz de burada zaten
ellerimiz üstünde
bir yiğit barikat
güneş altında en güzel duvar
biz ve ellerimiz…
“Merak ediyoruz haber gelmezse
biliyoruz bazen zordur yaşamak
yoğun yaşanıyorsa yazılamaz!”
Ya kardeş, bazen zor yazmak
ama sadece kağıda
yoksa bir bitmez destan var
hep yazıldı, yazılacak
kağıdı yok bunun
mürekkebi damarlarımızda dolaşır
her cümlesi bir sevda
her noktası bir ölüm
birlikte yazılandır
bulutta, çiçekte, kuş kanadında
ve her damla göz yaşında
şen kahkahalarımızda
okuyun can dostlar
bizim size okuduğumuz gibi…
“Tek istediğimiz
sizden uzak dostlarınızın varlığını
unutmamanız!”
Özlemlerle güçlüyüz biz
ağaçsız dağlar gibiyiz
en yalnız gecelerde
iğne atsan yere düşmez yüreğimiz
yüz davullu orkestradır göğsümüzde
kalbimiz…
Unutmak?
Nasıl unutmak kardeş
zeytin gözlü karanlık
kapkara gözleriyle her şeye tanık
acılardan süzülmüş bir gelincik ormanıyız
tek bir dalı unutmadık
gelmeyin üstümüze ne olur
bize yasak ağlamak!
“Birimiz resim çiziyor
her göze bir başka öz yansıtan
onu da yolluyoruz!”
Bir tablo yapmaktayız
bir ömür boyu
son sözümüz de imzamız olacak
en büyük resmi budur insanın
onur renkli olmalı
biz elimize kalem aldık mı
biz elimize fırça aldık mı
türkü saldık mı sonsuzluklara
o tablodan bir kesit
o renklerden yansı olmalı
eline sağlık kardeşim
serbestçe boya
şekli yüreğin vermeli
bir günün boş geçmesin
çok beğendik bilesin.
“Kazak yollamıştık aldınız mı?
Hiç övgü gelmedi de…”
Ancak ses gelebiliyor
ancak söz
biraz üşüdük son kışta
belli
bir eksiklik vardı
ama söz
eğer bir gün bana gelirse
her gün bir başka dosta giydireceğim
her birinden bir gülücük
bir ‘sağ olsunlar’ her birinden
her ilmeğe bir ‘oh be’ alacağım
size yollayacağım.
Övgüye gelince
dikişten anlamam ama
dostluktan anlarım
eminim çok güzeldi
mutlaka güzeldi
kesinlikle…
“Özlemle öpüyoruz!”
Bir ezgi dolaşıyor ülkemin üzerinde
zor geçitlerden, dar geçitlerden geçiyor
üzerinizden, üzerimizden geçiyor
gözleri ışıklı gül yüzlü çocukların saçlarına değiyor
göğsünde karanfil açmış solgun alınları öpüyor
düşlerimde tebessüm
gecelerimde bir garip ışık
kaşık kaşık içtiğimiz tat
bak
ne çok söz var yazılacak
ama böyle olmayacak
şimdi olmayacak
haydi burma saçlı dostlar
biz de
özlemle…
Bülent Aydın
Sağmalcılar Özel Tip Cezaevi 1985
(Dostlarım, Bülent Aydın, Şubat 1986)
![]() |
Bartın Cezaevi Kadınlar Koğuşu (Haziran 1983) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder