FERİDE'YE MEKTUP

Desen: Cemil Cahit Yavuz

Çok zordur sevdiklerine sarılamamak. Uzak veya yakın bir yerde olduklarını bilmek, adeta kalp çarpıntısını duymak, omuz omuza olduğunu hissetmek ama ulaşamamak. Fakat kalın zindan duvarlarının ardındayken bile yan yana olmak pekala mümkündür. Üstelik sayılı gün değil, yıllar boyunca.

Daracık bir hücredeyken bile yüreğine bütün dünyayı sığdırabilirsin. Ve şimdi hepimiz evlerimizde adeta daracık hücrelere kapanmış gibiyken yıllardır evine, ülkesine, özgürlüğe, sevdiklerine hasret olanları belki daha iyi anlayabiliriz...


28 Mart 2020


***


YAN YANA

                      -Feride’ye-

 

Merhaba aşina yüz, güzel göz
acılı yürek
yine önümüze
kürek kürek hasret koydun
biz az once
can kardeşin, ben kardeşin
ve diğer Güneyli kardeşin
güneşle yıkadık ak düşmüş saçlarımızı
kırk beş dakika güneş
kırk beş dakika güneşli gözler
kulakların çınlasın
seni andık
seni seven ve daima yanında olanlardık
sonra
güneşsizliğe dönüşümde
okudum bozuk gözlerime ince gelen yazını
orası da yaz mı Çalıkuşu?


Merhaba
duvarı bire indiremedin ama
bir yol var
yum gözünü
yum ve sık şu demir kapı gibi
bizi göreceksin duvarı değil
çok oldu gün
yıl bile çok
dostlar, dostlar, dostlar
sesi su
su verir can ağacımıza
acılı haberlere doyduk
dostlara asla!
Yum gözlerini yüreğinin vuruşunu dinle
benimki de içinde
kardeşininki de…

Merhaba
güzel gözlü yürek
adının çağrışımı
Çalıkuşu
şakıyor mektubun biliyor musun?

Duygu yitimi kim
biz kim?
Bağrımıza sokulan mızrak
yeşerip çiçek açacak
bilmez misin
damla damla damıtılan nedir
yıkılmayan nedir, yıkılmayan?
Bak
şu duvara bir çentik atıyorum
binbirinci kez haykırıyorum
and olsun
şart olsun!..

 

Merhaba birlikte içilen çaylar
merhaba şen yollar
kuşkulu kaldırımlar
sert sözlü birliktelikler
yürek tetiktelikler
gözüne mi, battık güneşin
sanmam
olsa olsa gecenindir
o hayın karanlık
bize kinlidir
bilmez misin
belki çok yaşamadık
güneşi çok sevdik ama
bundandır
dağlanır yüreğin
gülersin.

 

Eğer yaşadığınca konuşuyorsa insan
kısa sohbetlerimizde
yüz cümle üst üstedir
her şiirde bin satır
bir sayfada on mektup
vay gülüm
selam ne kelime
sevgi ne
bir ezgi düşün
duyulmaz bir türkü
birlikte söylenmiştir
sevinçte ve zulümde
kavgada ve ölümde
bir ezgi düşün can kardeş
en karanlık gecede
sevda türküsü
su verir çeliğimize
elim kırılsın
yazamıyorum
gözlerini gözüme dikmelisin
başka türlü

Mümkünü yok
anlatamam!

Resminiz hele gelsin
karşıma koyup
bir demet gül çizeceğim
size bakarak
gülmeyi hiç ihmal etmeyin
hem de çınlatarak
kalk
bir seslen gece gündüz bakıştıklarına
kollarını en geniş açıp
en güzel cümleni söyle
cümlemiz olsun.

 

Biz de iyiyiz

çatlasın duvar
biz iyiyiz yaz akşamı
biz iyiyiz mavi sular
biz de iyiyiz dostlar
yoğun yaşanıyor
ama mertçe
zor ve kardeşçe
görülmedik bir çiçek gibi
onurlu
bak ellerim titriyor hıncımdan
bizi ne bilecek bu
siyah demir parmaklık
yüzümdeki yansısını görse
hırsından paslanırdı
saçını tara
bak aynaya
gözlerinin içine

Gözlerimize
ne soruyorsun
biz iyiyiz.

 

Bir sıkışma yüreğimde
çaresi yok
türkü söyleyeceğim
hem de şu notasız sesimle
ve şiir yazacağım
beceremesem de
ah bu ışık
ah bu ses
bu ezgi
haydi
hoşça kal aşina yüz güzel göz
acılı yürek
yine önümüze
kürek kürek hasret koydun
hoşça kal.

 

Bülent Aydın

Yaz 1985

Sağmalcılar Özel Tip Cezaevi


(Dostlarım, Bülent Aydın, Şubat 1986)



"Dostlarım" kitabı için el işi kutlama kartı
(13 Mart 1986 - Bartın Cezaevi)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder